Bu yazıda dünyanın farklı yerlerinde geliştirilen, bize de hayli ilginç gelen kahve çeşitlerini anlatmak istedik ve 5 tane kahve listeledik.

Başlığı görünce “kedi dışkısından yapılan kahve” aklınıza gelmiş olabilir. Bu, sanıldığı kadar ilginç ve nitelikli bir yöntem değil, ve arkaplanda hiç tahmin edemediğimiz bir hayvan sömürüsü var. İsmi “kopi luwak” olan bu kahvenin ortaya çıkışında bir dönem Hollanda’nın baharat ticaretinden sorumlu olmuş VOC isimli bir şirketin yaptırımlarının büyük etkisi var. Bu şirket, kahve tekelini elinde bulundurmak ve fiyatları yüksek tutmak için Endonezya, Sumatra ve Java’da çok kısıtlı ve yasaklarla dolu bir kahve tarımı yaptırıyor. Yerliler de kendileri için kahve ararlarken çalışırken civet kedilerinin dışkılarını fark ediyorlar ve kullanıyorlar. Hikaye şekilleniyor ve 1990’ların başında kopi luwak, nadir bulunduğu için, populer bir kahve haline geliyor.  Kopi luwak’ın farkı, diğer kahvelerde olduğu gibi kavrulma işlemlerinden geçmemesi, kopi luwak’ta kahve meyve olarak kedilere yediriliyor. Kedilerin midesi kahve çekirdeklerini sindiremediği için direk dışkılıyor. Bu çekirdekler kedi midesinde geçirdikleri zamandan ötürü çeşitli enzimlerle etkileşime geçiyor ve lezzetleniyor. Şirketlerin (daha fazla dışkı ve kahve elde etmek için) kedileri kafeslere tıkması ve sadece kahve yemelerine izin vermesi, bu kedilerin kemik/kas gelişimine engel olduğu gibi, tek tip beslenmek ve kafeste yaşamak da kedilerin biyolojik ve psikolojik açıdan normal bir gelişim gösterememesine sebep oluyor. Normal gelişim emareleri gösteremeyen bu kediler, doğaya salındıklarında ise, doğal yaşama adapte olamayıp, kısa sürede ölüyorlar. Sömürünün büyüklüğü, bir paket kahve için ne kadar dışkı gerekeceği, kopi luwak çiftlikleri ve kedi sayısı düşünülünce daha iyi anlaşılabilir. (Bu kısımdaki bilgiler, Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler bölümü hocası Vedat Ozan’ın Kokular Kitabı’nda verdiği ve twitter hesabından aktardığı bilgilere dayanmaktadır, kendisine teşekkürü borç biliriz.)

İşte yapılış teknikleri ya da malzemeleriyle birbirinden ilginç diğer kahveler:

Cold brew-Soğuk Demleme

İlk maddemizde artık çok daha sık rastlanan, ama kullanılan ekipmanlar ve geliştirilen tarifler sebebiyle hâlâ ilginç olan cold brew’den bahsedeceğiz:

Cold brew aslında Japonya’da eski dönemlerden beri kullanılmakta olan bir yöntem bu yüzden Kyoto-Style olarak da anılabiliyor. Üçüncü dalga kahvecilerin artmasıyla da popülerlik kazanan bir kahve. Mantığında soğuk su ve kahveyi buluşturup 12 saatten fazla bekletmek var, böylece kahvenin aromaları daha çok ön plana çıkabiliyor, aynı zamanda bu uzun bekleme süresi kahvenin kafein miktarına da tesir edebiliyor.

Fotoğraf: ImagazineKorea

Nitrogen-brew/nitro brew: nitrojenli demleme:

Bir cold brew çeşidi olan bu kahveye, nitrojen de ekleniyor. Kulağa geldiği gibi, asidik, gazlı ya da kimyasal bir karışım değil. Hatta kahveye espresso gibi bir kıvam kazandırıyor, ancak kahvenin tadı bir cold-brew’dan farklı olmuyor.

Fotoğraf: Happy Baristas  (Happy Baristas aynı zamanda Berlin’de bu bulunan ve bu kahvenin Avrupa’ya yayılmasını sağlayan kahveci)

Deconstructed latte:

Gene üçüncü dalga kahve trendlerinden biri olarak yayılan bu kahvenin tek esprisi bir latte’nin, onu oluşturan ana parçalarına ayrılması gibi bir şey. Deconsructed latte siparişi verdiğinizde önünüze şu şekilde üç ayrı bardakta gelmesi olası: espresso- köpürtülmüş süt ve latte

Fotoğraf: Yelp

Egg-coffee – Yumurtalı kahve:

Bu kahve, üçüncü dalga ile yayılmış ya da kahvecilerde kolayca rastlayabileceğiniz bir ürün değil. Norveç, İsveç gibi İskandinav kültürlerinde tercih edilebildiği gibi Vietnam’da da içilen, geleneksel bir tarif. Vietnam’da bu kahve aslında süt yokluğunda, yerine yumurta konmasıyla ortaya çıkmış. Tarifin sırrı tam olarak bilinmese de, yumurta sarısı, şeker, yoğunlaştırılmış süt (condensed milk), peynir ve robusta kahveyle (çoğunlukla ancak herhangi bir filtre kahve de yerine geçebilir) yapıldığı düşünülüyor.   Tabi bu haliyle kahve, kahve olmaktan çıkıp bir atıştırmalığa ya da tatlıya dönüşüyor. Besleyicilik düzeyi yüksek, soğuk günler için ideal bir tercih.

Fotoğraf: David McKelvey

Güllü latte

Birkaç yıl öncesinin kahve trendi olarak ortaya çıkan bu romantik ürün, bir shot espresso’ya süt, gül suyu, bal, vanilya özütü karışımının eklenmesiyle yapılıyor.

Fotoğraf: sweat.com

Büşra Eser – İstanbul Üniversitesi Psikoloji Mezunu. İstanbul Şehir Üniversitesi’nde sosyoloji yüksek lisans çalışmasını nitelikli kahve evleri üzerine yapıyor. “Türkiye’de kahve beğenisi” ve “kahvenin sembolik anlamları”na ilgi duyuyor.